Gazeteci Giulia Cortese hakkında, 2021’de Meloni henüz iktidarda değilken yaptığı bazı sosyal medya paylaşımları nedeniyle dava açılmıştı. Cortese, Meloni’nin arka planına faşist lider Benito Mussolini’nin çerçevelenmiş fotoğrafının montajlandığı bir görüntüyü sosyal medyada paylaşmıştı. Meloni de bu paylaşıma tepki olarak yine sosyal medyadan yorum yapmış ve “bu alçakça aldatmacayı” mahkemeye taşıyacağını söylemişti.
Cortese buna karşılık, söz konusu görüntünün sahte olduğunu bilmediğini ve öğrenince kaldırdığı söylemiş ve, “Sevgili Giorgia Meloni, Facebook sayfanda bana karşı başlattığın teşhir operasyonu ne olduğunu gösteriyor: küçük bir kadın. Senden korkmuyorum Giorgia Meloni. Nihayetinde 1.2 metre boyundasın, seni göremiyorum bile” demişti. Milano’da açılan davada mahkeme, Mussolini montajlı fotoğraf paylaşımından ceza vermedi. Ancak savcılık, Cortese’nin sonraki paylaşımlarında Meloni’nin fiziksel görüntüsüyle dalga geçerek “body shaming” (bedensel özellikleri nedeniyle bir kimseyi utandıracak şeyler söylemek) yaptığını savundu ve mahkeme de bu nedenle gazeteciyi hakaretten suçlu buldu.
‘Basın özgürlüğü baskı altında’
Meloni, ülkenin en tanınmış gazeteci-yazarlarından Roberto Saviano’ya da hakaret davası açmış ve geçen yıl 1000 euro para cezasına mahkum ettirmişti.
Meslek örgütleri ve hak savunucuları, aşırı sağcı lideri ve hükümetini hakaret davalarıyla eleştirileri bastırmaya çalışmakla suçluyor.
İtalya Ulusal Basın Federasyonu (FNSI), “demokrasinin temel taşı olan medya bağımsızlığının İtalya’da büyük bir baskı altında olduğunu” söylüyor.
İtalya, Sınır Tanımayan Gazeteciler örgütünün bu yılki basın özgürlüğü endeksinde 5 sıra gerileyerek 46. olmuştu. 180 ülkenin yer aldığı listenin ilk sırasında Norveç, sonunda Eritre yer alıyor, Türkiye ise 158. sıradaydı.
İtalya ise Batı Avrupa ülkeleri arasındaki en kötü sıralamaya sahip. Raporda, özellikle güney bölgelerde mafyanın basın özgürlüğünü tehdit etmesinin yanı sıra politikacıların haber yapma özgürlüğünü kısıtlamasından şikayet edildiği ve gazetecilerin oto-sansüre mecbur hissettiği belirtiliyordu.
Avrupa Komisyonıu da geçen Haziran’da İtalya’da medyanın durumuyla ilgili “negatif eğilimi” takip ettiklerini bildirmişti.