Tarihi Kale’de 1964 yılında dünyaya gelen ve 8 yaşında dayısının kaset dükkanında çalışmaya başlayan Erbilli Mecid, o günden beri biriktirdiği başta Türkçe, Kürtçe ve Arapça olmak üzere birçok dilde oldukça geniş bir müzik arşive sahip.
Geçmişte birçok sanatçının orijinal şarkı kayıtlarını da yapan Mecid’in müzik arşivinin önemli bir kısmı evinin deposunda bulunuyor.
Mecid, arşivindeki bazı eserlerin sadece kendisinde kaldığını, Türkçe arşivindeki kimi şarkıların ise Türkiye’de bile bulunamayacağını söylüyor.
Müzik aşkı 8 yaşında dayısının kaset dükkanında başladı
Birçok Erbilli Türkmen gibi Kale’de doğup büyüyen Mecid, şimdilerde müze olarak hizmet veren Kale’de müzik dükkanı işletiyor.
Tam anlamıyla bir müzik aşığı olan Mecid, 6 yıl önce hükümetin bu dükkanı kendisine verdiğini ve çocukluğunun geçtiği Kale’de bulunduğu için memnun olduğunu dile getirdi.
Dayısı Abdullatif Çakmakçı’nın Kale yakınlarındaki kaset dükkanında 8 yaşındayken işe başladığını anlatan Mecid, 1976’da “Nas” ismiyle kendi kaset dükkanını açtığını belirtti.
“Türkiye’de olmayan kasetler bende var”
Mecid’in dükkanındaki geniş Türkçe kaset arşivinde İbrahim Tatlıses, Müslüm Gürses, Cem Karaca, Zeki Müren, Ahmet Kaya, Ferdi Tayfur ve Cengiz Kurtoğlu gibi çok sayıda sanatçının eserleri bulunuyor.
Yılda iki kere Türkiye’ye gittiğini belirten Mecid, Türkiye’de bulunmayan kasetlerin kendisinde olduğunu, Unkapanı’nda bir dükkana bazı şarkıları sorduğunda “O kasetler bizde kalmadı.” cevabını aldığını aktardı.
“Erbil, Süleymaniye ve Kerkük’ten sanatçılar gelir; kasetlerinin kayıtlarını ben yapardım”
Yılların birikimi olan müzik arşivine ilişkin Mecid, “Burada her müzik var, ne istersen. Eskiden burada Yahudiler yaşardı, onların kayıtları bile var. Türkmence, Türkçe, Kürtçe, Arapça eserler var. Erbil’in en eski şarkıcılarının kayıtları burada” ifadelerini kullandı.
Mecid, geçmişte Erbil’de evlerde müzikseverlerin bir araya geldiği müzikli eğlenceler yapıldığını ve sanatçıların bundan para almadığını anlattı.
Uzun yıllar plak biriktiren Mecid, 1969’da kasetin, 2000’lerde ise CD’nin müzik piyasasına dahil olduğunu dile getirdi.
Mecid, “Erbil, Süleymaniye ve Kerkük’ten sanatçılar gelir; kasetlerinin kayıtlarını ben yapardım. Orijinal kasetleri hep bende, ondan sonra kasetçilere ben dağıtırdım” dedi.
“Her kasetim bir evladımdır, bir gözümdür”
Dükkanını farklı ülkelerden çok sayıda kişinin ziyaret ettiğini kaydeden Mecid, gelenlerin de kendi ülkelerinin arşivinden şarkılar istediğini belirtti.
Mecid, sesi güzel olmadığı için şarkı söyleyemediğini ancak müziğin kendisi için her şey olduğunu vurgulayarak, şöyle konuştu:
“Sabah 9’da buraya gelirim, akşam 7’ye kadar buradayım. Eve gittiğimde de depomda aynı bunun gibi arşivim var. Gece 1’e kadar orada dururum, şarkılar dinler, çalışırım.
Müzik bizim için her şey. Müzik olmazsa öleyim daha iyi. Ben müziksiz dayanamam. Yatana kadar müzik dinlerim. En sonda yatarken telefonda açar müzik dinlerim. Çocukluğumdan beri arşiv yapıyorum. Her kasetim bir evladımdır, bir gözümdür.”
Kendisinden sonra da işinin devam ettirilmesini isteyen Mecid, “İşimi çocuklarıma bırakacağım. Muhammed isimli bir oğlum var, kendisi benden daha fazla bu işi sever” ifadelerini kullandı. (AA)